Saygıdeğer Hocam. Geçmiş olsun. Acil şifalar diliyorum. İnşallah yakında düzelir ayağa kalkarsınız. Bizlerde seni çok seviyoruz. Ellerinden öpüyoruz. Sağlıcakla kal, hoşça kal.

1972 Yılı, Haziran ayı.Bitirme sınavlarındayız .Şöyle bir hatırlayalım. Hey gidi günler hey! Ne heyacan, hatta ne korkular yaşamıştık. Yazılı sınavları bir yana bırakın. Sözlü yada uygulamalı sınavlar.İşin özü, esas mesele burada.Ufff!.Sınava girerken gören de diş çektirmeye gidiyor sanır. Yürekler güp güp eder, suratlar bembeyaz, dizler tir tir. İşi şakaya getirir sınava girecek arkadaşımızı sırtından yumruklardık, gerdeğe giren damadı yumruklama misali. Heyecan dağıtırmış. Peh!. Ya sınavdan çıkış. O iş çok kolay. Sınav iyi geçtiyse müthiş bir rehavet. Doğruca kantine gidiş ve Hasan Ustanın meşhur çayı, kantinde bulunan herkese beleş. Sınav kötü geçtiyse onu hiç sormayın. Ortam birden cenaze evine dönerdi. Bazı kız arkadaşlarımızı n ağladığını hatırlıyorum.
İşte bu uygulamalı sınavlardan birisi de müzikti. Saygıdeğer Fikret hocam, ellerinizden öpüyorum. Şefika Yorga ile birlikte benim sınavımı yaptınız. Herkese aynı yöntemi uygulamıştınız. İstiklal Marşını sözleriyle okuttururken, mandolinle çaldırtıyordunu z. Aynı zamanda Şefika hocamız da piyanoda eşlik ediyordu. İkinci kez de yine piyano eşliğinde solfejini okurken mandolinle çaldırtıyordunu z. Bu sınava çok iyi hazırlanmıştım. Boğazımı yumuşatması için kantinde Hasan Usta dan birkaç bardak kant içmiştim. Aklımca sesim bozuk çıkmayacak, güzel okuyacaktım. Nitekim amacıma az da olsa ulaşmıştım. Bana son sözünüz de "Tahsin, sesin güzel değil, bu da senin kabahatin değil, onun için sana 9 veriyoruz, ne olurdu sesin güzel olsaydı da sana 10 verseydik" demiştiniz. Ogünden sonra bir daha görüşemedik.Bu sitede resminizi görünce çok sevindim, mutlu oldum. Tekrar tekrar elerinizden öpüyor, saygılar sunuyorum.

Hiç haber yok,arayıp sorduğunuz da. Bekliyoruz bu siteye. Öptüm.

Disiplinli, titiz bir öğretmenimizdi...