Reklam

HÜSNÜ DOĞAN ÜNSAL-1967 girişli( Rahmetli)

1967 Girişli (Rahmetli) 2 yıl okuyup okuldan ayrılmıştır.

Vefatı: 1989

Arkadaşımız ile ilgili anılarımızı ve yorumlarımızı paylaşacağız.

 

 

HÜSNÜ DOĞAN ÜNSAL hakkında eklemek istediğiniz bilgileri aşağıdaki yorum formu ile gönderebilirsiniz. Bu durumda uygun görülen detaylar sayfaya eklenecektir. Yorumlarınız her halukarda sizin isminiz ile gözükecektir. Sivas Öğretmen Okulundan mezun olan ve olmayan, Bir yıl dahi bu taş mektepte okumuş olsa bile tüm arkadaşlarımız mezunlar listesine eklenecektir. Listede bulunmayanları bize iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

 

Yorumlar  

 
0 #4 Ali İhsan Asıhan 14-06-2011 10:42
Sevgili Tahsin Ünsal, eline, diline kalemine yüregine saglik. Bin ya$a...
Vefali, duyguyüklü, kadirbilir, yüregindeki sicacik insan sevgisini, yaziya yansitmi$sin. Cok güzel. Cok etkilendim, duygulandim sevgili Tahsin Ünsal.
Lütfen anilarini yaz da yaz bu güzel sitemizde. Saglik ve ba$ari dileklerimi iletiyor, sevgiyle üpüyorum.
emmoglu46
Alıntı
 
 
0 #3 TAHSİN ÜNSAL 14-06-2011 01:16
Seninle gözümü açtım, Sivas İlk öğretmen Okulunda. Okula kaydımı sen yaptırdın. İkinci seçme sınavında da sen rehber olmuştun bana. Eşyalarımı dolabıma sen yerleştirmiş, okulu gezdirerek sınıfımı, idare odalarını, kütüphaneyi, spor salonunu, kantini, yemekhaneyi ve yatakhaneleri bir bir sen göstermiştin. Acemilik çekmeyeyim diye.Şimdiki okullarda Rehber Öğretmenler yada sosyal bilgiler öğretmenleri gibi. Kantinde Hasan ustanın çayını ilk sen içirmiştin bana. Tarihi yerleri gezdirmiş Sivas Kongresi Binasını, Çifte Minareyi, Gök Medreseyi, Taş Hanı vs. Bir anda Tarih Öğretmenim olmuştun. Öğretmenlere, personele ve arkadaşlarına bir bir sen tanıştırmıştın. Kardeşim demiştin gururla. Örneği yoktu başka, okulda abi kardeş olupta aynı sınıfta okuyan yatılı öğrenci.Ben 4/A, sen ise 4/G sınıfında idin. Bana yetişti ve beni geçecek diye övmüştün herkese. Takip ederdin, gönüllü korumamdın benim. Hafta sonlarında çarşıya arkadaşlarınla çıkarken beni de götürürdün yanında, yalnız kalıpta sıkılmayayım diye.Sinemaya giderdik birlikte arkadaşlarla. İlk kez beni hamama sen götürmüştün. Bayılacak gibi olmuştum da sen ne kadar korkmuştun o zaman.Yüzün bembeyaz olmuştu.Benim yüzümü soğuk suyla yıkayarak rahatlatmıştın.Akşam yatağımı yokladığını görürdüm, benim güvende olduğumu görmeden yatmazdın. Bazen görmemezlikten gelirdim seni, sana nazlanırdım herhalde. Daha çok ilgilensin derdim. Çocukluk işte. Evden hiç ayrılmamıştım ki, bu zamana kadar. Harçlığım bitince senden para isterdim. Sende bana ödevlerini yaptırırdın yazım güzel diye. Bir defasında öğretmenin birisi anlamış senin yapmadığını ve beni sorgulamışlardı sen mi yaptın diye. Vaziyeti anlamışlar ve üstüne fazla gitmemişlerdi. Seninle birlikte bir yıl süreyle hiç gariplik çekmedim. Ta ki sen aynı sınıfta ikinci yılında da başarısız olup okuldan ayrılıncaya kadar. Ne çok alışmıştım sana. Kılavuzum idin benim. Yokluğunda hayli aradım seni. Garip kalmıştım.Yapayalnızdım artık.
Netice de ben okudum ilkokul öğretmeni oldum. Sende bir yolunu bulup Ankara da Polis Memuru oldun. Ama benim gözüm Orta Öğretimde öğretmen olmak idi. Ankara da oluşun benim için bir şanstı. Bu şansı kullandım. Evinde üç yıl kalarak Ankara Gazi E.E. de okudum. Sanki Ankara da benim okumam için beklemiştin. Ben yeniden öğretmen olarak atandığımda sen de polislik ten ayrılarak İstanbul’a gitmiş ticarete başlamıştın.Meşhur Tahtakale Esnafı olmuştun.
Altı yıl sonra beni telefonla arayarak, “aile olarak çok dağıldık, toplanalım” dedin. Beni Zonguldak a ticari deponuzun olduğu yere “naklini ister misin” ? Diye sordun. İtiraz ne mümkün. Seve seve kabul ettim ve gittim.
Sivas ve Ankara’dan sonra gurbetteki üçüncü birlikteliğimiz altı yıl sürdü. Dost çatlatırcasına. İş icabı İstanbul’dan Zonguldak’a geliyor ve her ay on beş gün evimde kalıyordun. Ben senin evinde kalarak okumuştum, şimdi de sen benim evimde kalıyordun. Vefa borcu ödüyordum aklım sıra sana. Çok mutluyduk. İnsanın evinde bir aile büyüğünün olması ne kadar güzel, senden güç alıyordum. Ta ki 1989 yılı 20 Mayısına kadar. Birçok insanın kurban gittiği E5 Kara Yolu, Bolu Dağındaki Azrailin kol gezdiği o malum mevki ve trafik kazası. Acı haber tez ulaşırmış. Sabahın erken saatlerinde dünya başıma yıkıldı. Acını yıllardır unutamadım. Babam öldüğü zaman sen bana babalık edeceksin gözüyle bakıyordum sana. Kadere bak. Bir de kurduğumuz hayallere. Hepsi boşmuş. Ne diyebilirim ki. Diyecek tek şey var. Allah günahlarını affetsin, mekânın cennet olsun sevgili ağabeyim, nur içinde yat.
Alıntı
 
 
0 #2 Ali İhsan Asıhan 10-06-2011 14:11
Allah rahmet etsin, toprağı bol, tattığı yerler aydınlık olsun.
Alıntı
 
 
0 #1 mine elçin ayık 09-06-2011 22:52
Allah rahmet eylesin yattığı yerler nur olsun
Alıntı
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile