Reklam

MÜZİK DEĞİL SANKİ FİZİK !

 405025 10150504673633670_2031916886_n

Ortaokulda çok amaçlıydı dersliğimiz.

Resim odası, laboratuvar,  spor salonu! ,  Hiç önemsenmeyen, diğer derslerdeki eksiklerimizi tamamladığımız derslerdi müzik, resim ve beden eğitimi.
Şimdi , Sivas İlköğretmen okulundayız.
Ne o, müzik salonunda işleyecekmişiz dersimizi!
Kocaman bir piyano, porteler çizilmiş bir tahta, sandalyeler ve her birinin önünde birer sehpa.
Duvarlarında bugüne değin tanımadığımız  insanların  resimleri…
Şaşkınlık içerisindeyiz!
Öğretmenimiz geliyor dersliğe. Az gülen, sevgisini, koruyuculuğunu dışa vurmayan, dilinde “Gözlem Defteri” korkutması, belleğinde müzik bilgi ve becerisi dopdolu müdür başyardımcımız Nihat Şenel’le
yüz yüze geliyoruz.
Tanışma faslından sonra, istemlerini sıralıyor:
“- Dersimiz,  enstrüman  çalma, solfej, imla, bestekarlar yaşamları ve eserlerini tanımaktan oluşacak.   On gün içerisinde hepiniz derse mandolin ve müzik defterlerinizi almış olarak geleceksiniz.” Dedi.
Müzik salonundaki araçları tanıttı. Pikaba bir plak koydu. Plağın dönmesiyle birlikte bugüne değin hiç duymadığımız alçalıp, yükselen bitti sanırken yine gök gürültüsü ya da  gecenin sessizliğinde duyabileceğiniz,  bitti sanırken yeniden yükselen   sesler!  Dinlediğimiz nedir,  ne anlatır bilemediğimizden gülmemek için zor tutardık kendimizi.

 


Gülerdik de  nitekim.
Sert bakışlar  daha da belirginleşir, küçümsercesine,  acır gibi biraz da kızarak bakıverirdi bizlere.  Suç bizim mi?  Dinlememiştik bugüne değin böylesi eserleri,  dinlesek bile hoş gelmezdi ki kulağımıza!
Müzik dersinin şarkı, türkü söylemek ya da diğer dersleri tamamlama  dersi  olmadığının  ayırdına varıyorduk yavaş yavaş.
Müzik değil , sanki bir fizik!   Müzikten, bütünlemeye kalanı da;  belge alma durumunda olanı da gördük. Günler, günleri kovalayan aylar…
Bu nasıl bir değişim.
Artık mandolinimiz ve bağlamamızla hem çalıyor hem de söylüyorduk.
Notalar, değerleri, vuruşlar;  diyezler, bemoller… Evrensel müzikler ve seslerin zenginliği.
Ses ve kulak eğitimi bu olsa gerek, artık ne güzel  okuyorduk  şarkıları, detone olmuyorduk, sesleri  ayrıştırabiliyorduk. Bu kadar mı;
Rahmetli Cemalettin Kurugüllü  kardeşim sizin attığınız temelle  opera sanatçısı olup dünyanın çeşitli yerlerinde beğeniyle dinlenen konserler veren bir sanatçı oldu.  Hikmet Uygun iç dünyasını yansıtan bestelerini sizden aldığı esinle yapar söyler oldu.Yetiştirdiğiniz yüzlerce müzik , binlerce sınıf öğretmeni sizden aldıklarımızı öğrencilerimize aktardık, müzik dersinin önemini ve de gereğini yerine getirmeye özen gösterdik.

Dün dinlerken güldüğümüz ünlü bestekarların parçaları bugün  büyük bir zevkle dinliyor, mutlu oluyoruz.
Giochino  Rossini’nin “Sevil Berberi”, Mozart’ın  “Türk Marşı  ve Saraydan Kız Kaçırma” operası. Beethoven’in  “9.Senfonisi”,  A.Ahmet  Saygun’un “ Yunus Emre Oratoryosu”,  Ulvi Cemal Erkin’in “Bülbül ve Ayın 14’ü.  Ve Necil Kazım Akses’ler,Cemal Reşit Rey’ler…
Neler de öğrenmişiz. Nasıl bir dönüşüm ve  müzik bilgisi.
Nedeni mi:
Bir müzik dehası olan Nihat Şenel Öğretmenimizden başkası değil tabii ki.
Hepsini size borçluyuz öğretmenim.
Özverili çalışmalarının ödülünü önce Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü’nde profesör olarak alıp, sonra da bu bölümün başkanlığına getirilerek taçlanmıştır.  Onurumuz olmuştur.
Doğal olarak müzik parçaları bizleri bir yerlere götürmez mi?
Neleri çağrıştırır kimbilir?
Sanat  eseri olan klasikleri, artık ayrıştırabildiğimiz gerçek müzik parçalarını dinlediğimde hep N. Şenel Öğretmenimi anımsar, şükranla yad eder iyi ki öğrencisi olmuşum derim.
Sevgili Öğretmenim.
Güzel nağmeler geliyorsa kulaklarınıza ve çınlıyorsa,
Bilesiniz ki: Bize öğrettiklerinizin ve minnet duygularımızın size dönüşümüdür.
Yaşamınız,en sevdiğiniz melodinin huzur vericiliğinde, bahar tazeliğinde  ve sağlık dolu günlerinizde sevdiklerinizle sürüp gitsin.
Emeklerinizi helal edin, üzdüysek bağışlayın.
Öğrettiklerinizin becerebildiğimiz kadarını aktardık öğrencilerimize, müzik dersinin önemini ve sağlıklı yaşamda gerekliliğini dolu dolu anlattık ve işledik.
Ellerinizden öpüyorum.
Sizi çok seviyoruz Hendel.

Nihat ÜNSAL   ÇANAKKALE  19/01/2012

 

Yorumlar  

 
+3 #1 Abdullah Takcı 19-01-2012 16:03
Nihat bey bütün duygularınıza katılıyorum.Nihat Şenel öğretmenime selam ve saygılar sunuyorum.Ellerinden öpüyorum.
Alıntı
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile