Reklam

Lütfü Öğretmenimle...

   

AL SANA BİR !

     Lütfi Ütük öğretmenimiz Resim-İş derslerinde, 2m x 4m ebadında panolara bizleri onarlı gruplara ayırarak resimler yaptırırdı. Konuları verirdi . Ör. “4 Eylül ve Mustafa KEMAL” ya da “Aşık VEYSEL ve Şiirleri”…

     Artık gerisi bizlere kalıyor, konu anlamlı şekilde oluşturulacak, renklendirilecek, resim bittiğinde bakan kişiler ne anlatıldığını bilecek, yoksa yandınız!

      Her grubun başkanı var. Bizim grubunki de benim. Öğretmen beni o kadar çok seviyor, yaptıklarımı beğeniyor ki, arkadaşlarımın değerlendirmesini bile bana yaptırıyordu. Haliyle benim resim-iş dersi notum 10'du.

     Önce de belirttiğim gibi matematik özürlüydüm. Matematiği iyi, yazısı kötü olan Mustafa Arık arkadaşımla bir anlaşma yaptık. O bana matematik yazılısında yardım edecek ben de onun beceremediği dekoratif yazıyı yazacaktım. Nitekim öyle de yaptık. Ütük Öğretmenimiz yazdığımız yazılara bakıyor ve notlarımızı veriyor, ben yine 10 aldım. Sıra Mustafa'ya geldi, öğretmenimiz yazısına baktı;

   - Oğlum, sen kalemini al (o zaman ağaç dallarından kesik uçlu kalemler yapar, mürekkebe batırarak yazardık.) ve aynı yazıyı bir kez de benim yanımda yaz bakalım.” dedi. Haliyle yazamadı. Beni çağırdı, not defterini açtı ve benim 10 olan notlarımın sıfırlarını silerek hepsini “1” yaptı.

   - Ben bu okulda öğretmen olduğum sürece ikiniz de bu okuldan mezun olamazsınız dedi. Gerçekten de bütünlemeye bıraktı.

     Allah'tan bütünleme sınavlarından önce ataması Kırklareli'ye oldu da, biz de sınıfımızı bütünleme sınavlarında geçtik.

     Kızdım mı, asla.

     Ütük Öğretmenim bize ilkeli ve dürüst olmayı, yalan söylememeyi, yetenekler olmasa bile gayretin yeterli olduğunu, aksi durumda kendimizi kandıracağımızı öğretti.

      Yaşıyorsanız sağlıklı ömürler, sevdiklerinizle mutlu olun.

      Karşılaşsak da ellerinizden öpebilsem, bir kez daha özür dilesem.

      Kusura bakma öğretmenim…

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile