Reklam

“Bulutlarda ATATÜRK”

bulut 2

Sivas Muallim Mektebi,

Sivas Erkek Öğretmen Okulu,

Sivas İlköğretmen Okulu,

Sivas Eğitim Enstitüsü,

Sivas Selçuk Anadolu Lisesi nin eğitim gördüğü ,

Kabakyazısı’nın Tarihi Taş Mektebinin , yaşayan en yaşlı öğrencisi.

Mustafa kemal_aydoan
Mustafa Kemal Aydoğan

1920 Yılında YOZGAT’ta doğdu.

1936 / 1937 Yıllarında Sivas Erkek Öğretmen Okulunda okudu.

Halen İzmir’de yaşamaktadır. 

bulutlarda Atatrk

1953 yılında Yozgat Lisesi bahçesinde bayrak töreni esnasında

“Bulutlarda ATATÜRK” fotoğrafını çekti.

Bu fotoğrafın da yer aldığı Anadolu Fotoğrafları ile yurdun çeşitli yerlerinde sergiler açtı, karma sergilere katıldı.

Fotoğrafın bir örneği Anıtkabir Müzesinde bulunmaktır.

 

 

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün

 

En yaşlı öğrenci,Mustafa Kemal Aydoğan’ın

Ebediyete göçmüş tüm öğretmenlerimizin,

Sivas İlköğretmen Okulu Mezunlarının,

Kabakyazısından yolu geçmiş herkesin,

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN.

 

 

Fotoğrafa ait Müzenin yazdığı yazı..  

 

 bulutlarda Atatrk_2

ATATÜRK'ün Sivas'ı ziyareti ile ilgili günlük sayfaları:

13.11.937/2.TEŞRİN/Cumartesi  

Bugünü kıymetli bir gün kaydediyorum..Saat 6.5 da Ulu Önder ATATÜRK ve refakatinde Başvekil ve diğer bazı vekillerin geleceğini haber verdiler ve hazırlanmamız için mektep idaresine emir verildi..Kalplerimizdeki heyecanla O’nu karşılamaya istasyona gitmeye sabırsızlanıyor her göz O’nu görmek O’nu doyasıya seyretmek istiyordu..Kulaklarda trampet ve boruların tiz sesleri inlerken bu sesler bizi istasyonun meydanına kadar sürükledi..Binlerce halkın arasına şimdi bizde katılmıştık.Gösterilen yerde heyecanla karşımızdaki dağın eteğinden belirecek dumanı gözlüyorduk..Halkın heyecanı gittikçe artıyordu..Neden sonra dudaklarda bir ses titredi..”ATATÜRK geliyor..Ulu önder geliyor”..Trenin beyaz koyu kesif dumanı göklere yükselirken tekerler raylar üzerinde bir hızla kayıyordu..Hava bir sonbahar gününün parlak ziyası altında bu tabiatı bir kat daha güzelleştiriyor ve neşe katıyor..İşte son bir horlayış son bir soluk alış sarılışa durdu..Heyecanı anlatmak mümkün değil.. Atatürk’ün bu ruhlarda bıraktığı sevgi ve muhabbet hislerini ona karşı hasretlerini ancak bu dakikada dindirmiş olacaklardı..Halkın coşkun tezahürleriyle “yaşa –var ol –ATATÜRK”  sesleri ile birlikte top sesleri de bu dekoru daha canlı cazip göstermeye kafi geliyordu..Atatürk’e takdim edilen buketler kabul olunduktan sonra maiyetlerinde Başvekil Celal Bayar,Dahiliye vekili Şükrü Kaya,Nafia Vekili Ali Çetin Kaya ve Atatürk’ün kızı Sabiha Gökçen ve daha Kor ve Orgeneraller,Komutanlar olduğu halde sıra ile orada bulunan O’nu karşılayanlara “Nasılsınız” derken “Var ol,Sağ ol” sesleri ile selamlanan Atatürk ve maiyeti Mehmetçikler de geçtikten sonra otomobiline binerek halk evine kadar gittiler. Orada bir müddet kaldıktan sonra yine halkın coşkun sesleri arasında Liseye kadar yaya olarak yürüdüler..Halk bu esnada O’nu görmek için nasıl heyecanlar geçiriyor,nasıl koşuyordu bunu anlatmak kalemle kabil olmayacağını biliyorum.Ben her adımında bir objektif karşısında bulunan Atatürk liseye geldi ve 19 Eylül 1919 tarihi kongre salonunu gezdi..Eski hatıraları canlandırdı..Kendi yattığı karyolayı ve oturdukları yerleri bir bir tetkik ettikten sonra lisenin ikinci derse birinci sınıfına Hendese dersine girdi.Orada kızlardan birini derse kaldırıp bir dava ispat ettirmek istemiştir..Ve çocuğun ispat etmek istediği bu davada kullandığı(zaviye) ve (muarefe)kelimelerinin yanlış olduğunu söyleyerek bunun yeni Türkçesinin kullanılmasını söylemiş orada kullanılan Latince kelimelere de bakarak kızmış ve kitabi ve lise direktörü Ömer beyi istetmiş bunu müteakip kitabı açtığında birden kitabı yırtarak yere atmıştır..Dersten çıkmış ve lise önünde hazırlanan otomobile binmeden evvela mendille gözünü sildikten sonra otomobiline bindikten sonra halkın alkış sesleri arasında istasyona yollandı.Elan kulaklarımda çınlayan bir ses..yaşa- var ol..gözümün önünden silinmeyen ATATÜRK’ün canlı heykeli…

bulut 2

bulut 1
 

Ertuğrul Kapusuzoğlu

12 Aralık, 19:56 · 

BULUTLARDAKİ ATATÜRK’Ü ÇEKEN SANATÇIYLA 1988 YILINDA YAPTIĞIM RÖPORTAJ.

2017 Takvimi için bilgisayarımı didik didik ediyorum.
1988 Yılında yaptığım fakat hiçbir yerde yayımlamadığım bu röportajı görünce havalara uçtum. Hocam dilerim hayattadır, o günden sonra bir daha görmedim.
“Bulutlardaki Atatürk” fotoğrafıyla birlikte bana üç Yozgat Fotoğrafı daha vermişti.
Lafı uzatmıyorum, belki ilginizi çekecektir.
Ah.. O zaman fotoğraf makinesi olmadan foto çekilmezdi.
Nitekim o güzel günü resimleyemedik.
Buyrunuz.

Konuyla ilgili Abdülkadir Çapanoğlu ağabeyimizin yazısını da okudum. Küçük nüanslar var.

“Yıl 1988... İlk önce Anıtkabirde gördüğüm bu müthiş fotoğrafın, Yozgat’ta çekilmiş olduğunu öğrenince ilgim bir kat daha arttı. Epeyce bir araştırdıktan sonra, fotoğrafı çekenin de Yozgatlı bir öğretmen olduğunu öğrendim. 
Saygıdeğer Hocamız M. Kemal Aydoğan, Yozgat’ta yıllarca öğretmenlik yapmış, bir resim öğretmeni, idareci ve usta bir sanatçıydı. Hakkında epeyce bir bilgi aldıktan sonra, kendisini G.O. Paşa, Filistin so-kaktaki evinde ziyaret ettim. 
O güne kadar, bu resimle ilgili kendisiyle bir çok sohbet yapılmıştı. Aynı amaçla karşısında ilk kez bir Yozgatlı görünce, çok memnun oldu. Kahvelerimizi içtikten sonra, daha çok Yozgat’ta çekilmiş, sanat değeri çok yüksek fotoğrafların sergilendiği evini gezdik.
Hocamızın, mükemmel objektifinden, Yozgat’ın hiçbir yerde görmediğim eski fotoğraflarını gördüm. Bendenize üç tanesini ve “Bulutlardaki Atatürk’ün” orijinalini hediye ettiler ve asıl ziyaret sebebimiz ile ilgili konuya sohbete başladık.”

KAPUSUZOĞLU: Sayın Aydoğan, öncelikle, fotoğraf sanatı ile ilginizi öğrenmek isterim. 
AYDOĞAN: Ben Yozgat’ta doğdum büyüdüm. Takdir edersiniz, resim sanatı ile fotoğraf arasıda derin bir ilgi vardır. Öğretmenliğimin ilk günlerinden edindiğim fotoğraf makinemle ilginç görüntüler peşinde koştum. Bu zevkim yüzünden, makinemi her zaman yanımda taşıdım.

KAPUSUZOĞLU: Demek bu yüzden, göstermiş olduğunuz fotoğrafların hepsi güzel görüntüler yaka-lamış. 
AYDOĞAN: Doğrudur, güzel şeyler yakaladım.

KAPUSUZOĞLU: Ya “Bulutlardaki Atatürk?” Tüm memleketimizde büyük yankı uyandırdı. Bu görün-tünün Yozgat’da çekilmiş olması ve bunu bir Yozgatlının ebedileştirmesi doğrusu tüm Yozgatlıları sevin-dirdi. 
AYDOĞAN: Teşekkür ederim.

KAPUSUZOĞLU: Bu fotoğrafı nasıl, ne zaman çektiğinizi lütfeder misiniz?
AYDOĞAN: 1953 yılı idi. Aziz Atamızın naaşı Etnoğrafya Müzesinden Anıtkabir’e taşınacaktı. Ankara büyük bir tören çabasının heyecanını yaşıyordu. O yılın Kasım ayının ilk hafta sonu. Yozgat’ta pırıl pırıl bir sonbahar yaşıyoruz. Okulumuz Yozgat Lisesi, Yozgat ilinin doğusunda yer alan büyük bir yapıda, geniş bir bahçe içinde idi. Yer yer yıkılmış bahçe duvarları, daha gerilerde bir dizi ağaçlar ve Muslubelen adını taşıyan yakın bir ufuk! Yozgat Lisesi bahçesinde Bayrak Töreni için öğrencilerimizle toplanmış bu-lunuyoruz. Hep birlikte yankıları ufukları yırtan sesimizle İstiklal Marşımızı söylüyoruz.
Birden, doğudaki sırtların üzerinde yığılan bulutların şekillenmekte olduğunu gördüm. Sanki bulutlar içinde; “istikbal göklerdedir” diyen Atatürk’ü gördüm. Bulutlar öyle hızlı hareket ediyordu ki. Heyecanla hazrol durumumu bozdum, omuzumdaki fotoğraf makinemi çıkardım. Herkes şaşırmış bana bakarken, ben deklanşöre bir kez basabildim. Bu güzel ve muazzam doğa olayını görmem ve bunu çekmenin bana nasip olması, benim için şansların en büyüğü ve en güzeli idi. Şimdiye kadar eşi görülmemiş, olağanüstü bir doğa olayının böylesine bir fotoğraf sanatı ile belgelenmesi ve bunun da bana kısmet olması, benim için çok büyük bir mutluluk kaynağıdır.

KAPUSUZOĞLU: Bu mükemmel fotoğrafı, bir fotoğraf ustası olarak değerlendirebilir misiniz?
AYDOĞAN: Fotoğrafta bayrak tutan, öğrencimiz Güngör Bayer’dir. Görünen diğer kişi, Okul Müdürü Rıfat Büke’dir. Ayrıca çok az bir kısmı ve gölgesi görünen de arkadaşım müzik öğretmeni Fethi Beydir. Fotoğrafın en önemli noktası, bayrağımızı taşıyan öğrencinin başı üzerinde Cl2 iri kümülüs bulutlarının meydana getirdiği, sfenksi andıran profildir. 
Büyük, iri kümülüs yığını bulutlar semada üç bölüm halinde çıkıntılar oluşturmuş,bunlardan en üst bö-lümdekiler profil oluşması olayını son derece etkin bir biçimde değerlendirmiştir. Yani Atamızın siluetini veren bulutlar meteoroloji uzmanlarına göre; “Cl2 iri kümülüsler”, semadaki bulutlar ise; “CeM2 Altostratüs” bulutlardır. 
Profil incelendiğinde; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Atatürk’e çok benzediği görülmektedir. Alın, kaş yapısı, göz çukuru, burun ve dudaklar yapısı Atatürk’ü andırmaktadır. Yalnız çene ucunda bir bulut deformasyonu görülüyor ise d benzeyişin tümüne engel olmamaktadır. Alnın üst ve gerisindeki saç kümeleri her yönüyle Atatürk’ün maddi ve manevi güçlerini tanımlayan bölümler olarak yorumlanabilir. 
Profilin bakış yönünün bayrak doğrultusunda olması ve profil önünde engelleyici bir bulutun bulun-maması da olağandışı bir rastlantıdır. Dünyada ilk kez bu fotoğraflar böyle bir olayın belgelenmesi, İstiklal Marşımızın söylendi bir anda ve özellikle 1953 yılı kasım ayının ilk hata sonu Cumartesine rastlaması olayı da ayrıca anlamlı bir değer içermektedir.

MUSTAFA KEMAL AYDOĞAN
Yozgat’ta doğdu. İlköğrenimini Akdağmadeni’nde yaptı. Yozgat, Zile, Sivas ve Erzurum illerinde ta-mamladı. 1939 yılında ilkokul öretmeni olarak Ankara’da göreve başladı. Askerlik dönüşü, 1947’de Yozgat Lisesi Resim Öğretmenliğine atandı. 1963 yılına kadar lisede idarecilik, daha sonra İmam-Hatip okulunda müdürlük yaptı. 
Ankara’da; Mimar Kemal, Ankara Koleji ve Gaziosmanpaşa ortaokullarında görevini tamamlayarak, 1975 yılında emekliye ayrıldı. 
İlk kişisel sergisini 1954’de Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesinde açtı. Daha sonra, Sivas, Yozgat ve An-kara’da da fotoğraf sergileri ile sanatseverler ile buluştu.


 

 

Yorumlar  

 
0 #1 Abdullah Takcı 24-11-2016 19:45
1968 mezunu tüm öğretmen arkadaşlarıma ve bu taş mektepten mezun tüm öğretmenlere 24 kasım öğretmenler gününü içten duygularımla kutluyor ebediyete göç etmiş olanlara allahtan rahmet, sağolanlara huzur duolu sağlıklı seneler diliyorum.
Alıntı
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile